Şahsen fıkra anlatmayı beceremem ama bugünlere cuk oturan bir fıkra biliyorum. Onu en azından yazmaya çalışayım.
Vakti zamanında köyün birisinde bir Hoca Efendi cemaati sürekli hanımlarının ve kızlarının kılık kıyafeti konusunda darlayıp, sıkıştırırmış. Gel zaman git zaman cemaatten birisi dayanamayıp bir gün itiraz etmiş. “Yahu, hocam” demiş “Durmadan bizim hanımların kılık kıyafeti ile uğraşıyorsun da senin hanım da şöyle böyle giyiniyor, o ne olacak?” diye sorunca bizim hoca hiç bozuntuya vermeden “Gâvura da yakışıyor ama!” deyivermiş.
Bizde de siyasette yapıp ettiklerini kendilerine yakıştıranlar
var bir de yakıştıramayanlar var.
Ne güzel memleket değil mi?
Bazı sokak röportajlarında vatandaşı tongaya düşüren kontra soruları hepimiz izlemişizdir. Verilen tepkilerin nasıl saniyeler içinde faile göre değişebilmesi karşısında hazin hazin gülümsemekten başka çare bulamazsınız, değme dansözlere taş çıkaran bir kıvraklık.
Eh, siyasiler işin üstadı iken partizanın kıvrağı makbuldür zaten.
Şimdiki gençler bilmez, bir zamanlar tek kanallı yıllarda seçim zamanı partilerin oy oranlarına göre TRT’de 5-10-15 dakikalık propaganda hakları olurdu. Şimdiki...