Bir dönem ülke gündemini epey meşgul eden bir tartışma vardı: İkinci Cumhuriyet tartışmaları.
Fransa’dan mülhem bir yakıştırma idi ama biz Fransa gibi olaya bakmak yerine çok sert tartışmalar içinde boğmuştuk mevzuyu. Sayıların çok önemi olmasa da aslında Cumhuriyetimizin geçirdiği aşamaları görmek açısından öğretici olabilirdi bu sayılar.
Ben de kendimce Cumhuriyeti sayılarla ifade etmek istiyorum.
***
Kaçıncı Cumhuriyette olursak olalım maalesef ne kadar demokrat ne kadar laik olduğumuz gerçeği değişmiyor. Demokrasinin sınırlarını hep güçlü olanın ve kazananın belirlediği bir durum var. Tek Parti zaten adı üstünde tek parti ama 46 sonrası muhalefette iken demokrasi havarisi kesilenler iktidarda iken İttihatçı-Kemalist refleksleri farklı boyutlarda da olsa taşımaya devam ediyorlar. Laiklik ise zaten keyfe keder bir durum, aslında kimsenin gerçek anlamda laiklik-dini serbesti istediği yok. Laiklik karşıtlarının da laikçilerden baskı anlamında bir farkları yok.
Yine hiçbir Cumhuriyet gerçek anlamda halk için bir fırsat eşitliği getirebilmiş değil. Her seferinde birileri birilerinden daha gözde oluyor. Dilimize pelesenk ettiğimiz liyakat hep...