Dünyada eğitim hızla başka bir noktaya doğru giderken biz hâlâ Sanayi Devrimi ve Milliyetçilik Çağına göre şekillenmiş eğitim sistemi içinde bocalayıp duruyoruz. İşin üzücü yanı bunca çabaya rağmen gerçek bir sanayi ülkesi de olamadık. Yeni nesil teknolojik araçlara sahip olmak kolay ancak üretmek ve pazarda pay sahibi olabilmek sanıldığı kadar kolay değil.
Yeni çağı yakalayabilmek için akıllı yatırım stratejilerine ihtiyacımız var. İnsan gücü olarak bir eksiğimizin olmadığı ortada ama bu devasa nüfusu doğru yönlendirebilmek, işte mesele burada.
Muhalefetin birinci partisinin genel başkanı, kendi partisindeki ekonomistlerin bile izah edemeyeceği bir şekilde gençlere müjde olarak KPSS ile mahalle muhtarlarının sekreterliğini vadedebiliyor. Halbuki memurluk gençlerin önüne hedef olarak konulacak en son yer olmalı.
Herkesin memur olduğu bir sistemin ne olduğunu yakın tarih bize birçok tecrübe ile zaten göstermiş durumda. Devletin ekonomideki gücü doğrudan ya da servet transferi ile olsun arttıkça eşitsizliğin daha da büyüdüğünü içinden geçtiğimiz dönem hepimize zaten uygulamalı olarak gösteriyor
Halbuki işsizliği çözecek ve insanca yaşanacak iktisadi bir...