Seçim sonuçları üzerinden bir çok spekülasyon yapılıyor. Kimi haklı kimi haksız tespitler havada uçuşurken seçmen tavrının dünya genelinde olduğu gibi bazı noktalarda bizde de çok farklı olmadığı nedense hep gözden kaçıyor.
Seçmenlerin oy verme alışkanlıklarında gerçeklerden çok algılar başrol oynuyor.
Amerikan seçimlerinde bile halkın ezici çoğunluğunun oylarının rengi kolay kolay değişmiyor.
Cumhuriyetçi bir Amerikalı durup dururken kendisine gerçekler anlatıldı diye Muhafazakar olmuyor, ya da tersi. Amerika’da seçimlerde yalan ve spekülatif haberlerin seçmen davranışlarını nasıl etkilediği üzerine yapılan bir çok araştırma var. Yalanın yalan olduğu ortaya çıksa bile bu durum seçmenlerin genelinin oy verme alışkanlıklarını değiştirmiyor. Yalan bile olsa inanılmak istendiği ya da gerek duyulduğu için inanılmaya devam ediyor. Çünkü gerçek olmasa bile karşı tarafın bunu yapabileceğine zaten kuvvetle inanılıyor. Liderlerin ya da önde gelen isimlerin yaptıkları hatalara bakış açıları da bu nedenle çok farklı değil ve korkunç bir çifte standart barındırıyor. Muhafazakarlar Milliyetçi bir liderin yaptığı hataya gösterdiği aşırı tepkiyi mesela muhafazakar bir lider...