Eğitim-öğretim faaliyetlerinin içinde birisi olarak baştan söyleyeyim ki TEOG’un kaldırılması ve bugünden yarına tümden sınavsız bir sisteme geçilmesi mümkün değil. Devletinden özeline bütün okullarda öğrencilerin notları öğrenciden ve öğretmenden bağımsız şişirilmek zorunda kalınırken, okul notlarına dayalı öğrenci yerleştirilmesi nasıl mümkün değilse bütün okulların kendi sınavlarını kendilerinin yapmaları ve öğrenci seçiminde serbest bırakılmaları da –bu daha çok devlet okulları için- o derece doğru değil. Bizim yapısal olarak çok daha ciddi problemlerimiz var. Çeşitli vesilelerle yazıyorum, mevcut geçme sistemi ile öğrencilerden dayatılanlar ile başarı beklemek hayalciliktir. Mevcut sistem tüm kozu –olumsuz anlamda- öğrenciye verirken öğretmenin öğrenciyi etkileme ve yönlendirme gücünü tamamen elinden almış durumda. Öğretmenlerin yetersizliği belki de en son konu. *** Sınıf geçme baskısını kaldıralım derken neredeyse bunu imkansızlaştırdık. Bu da olması gereken elemenin başka türlü yapılmasına yol açtı. Daha da kötüsü disiplin yönetmelikleri ile ödül-ceza dengesi de tamamen bozuldu. Başarılı, uyumlu, gayretli öğrenci ile uyumsuz, sorun çıkaran, verilen hiçbir görevi yerine getirmeyen hatta arkadaş ve de öğretmenlerine karşı şiddete kadar giden eylemlerde bulunabilen öğrenciler adeta korumaya alındı.