İnsanın geçmişi olduğundan daha romantik algılaması zaman-mekân ilişkisinin kopması ve duygu bağının zayıflamasından kaynaklanıyor sanırım. Geçmişte iyi diye hatırladığımız pek çok şey aslında derin bir yoksunluğa ve de yokluğa tekabül ediyor olabilir.
Bazen ülkece halimiz kara lastik görüp duygulanmaya benziyor hâlbuki kara lastik köylü için yoksulluğun dip noktası idi. Bir de meşhur Dallaslar vardı bilen bilir. Naylondan yapılma ayakkabılar. Dallas ayakkabılar denilince eminim pek çoğunuzun yüzünde bir gülümseme belirdi.
Her şey kötü değildi tabii ki!
Olan biten her şeye derin siyasi analizler falan kasmaya da gerek yok, çoğu kez. Dün siyasetteki dili çok ağır bulurken bugünden baktığımızda o ağır dediklerimizdeki seviyeyi özlemek bugün sadece nostalji ile açıklanamaz.
Bugün kendisini muhalif hisseden sıradan insanlardaki çekinceleri ve endişeleri 80’lerin kudretli Darbeci Paşası Kenan Evren döneminde bile bu kadar ağır hissetmemiş olmaları –kimsenin adını koymak istemediği çevreler hariç- kabul edilebilir bir durum değil. “Efendim askerler izin verdiği kadardı her şey” denilerek de kaçılacak bir durum değil, bugün içinde bulunduğumuz...