Türkiye’de maalesef hayat hiçbir zaman doğallığında akmaz, akamaz!
Bu Osmanlıdan beri böyledir. Geçmişin şaşasına bakarak sanmayın ki o günler herkes için çok da güzeldi. Bugün enflasyonun altında ezilen, çocukları memleket uğruna hayatlarını verenlerin dedeleri de benzer şartlarda daha zor hayatlar yaşıyordu.
Ama bizim bozuk, çarpık dediğimiz eğitim sistemi bizi öyle bir formatlıyor ki hepimiz kendimizi paşa torunu sanacak derecede Osmanlı ve de Cumhuriyeti kuran kadronun asil askerleri sanıyoruz. Bir iki haftaya Cumhuriyet Bayramımız var ve birbirinin rakibi imiş görünen bu iki damar sosyal medya üzerinden amansızca çarpışacak.
Birileri coşacak, birileri hasta olacak, birileri de saçmalayacak ama hiç kimse aslında ne aşamadıyızı sormayacak. Boş yere birbirimizi gereceğiz.
Türkiye’de insanlar gerçeklerden kopuk yaşadığı için asıl sorunlarımız hiç düzelmiyor. Çok şaşırdığımız şeylere de aslında kimse şaşırmıyor, sadece şaşırırmış gibi yapıyoruz. Gözümüzün önünde pek çok cinayet (burada cinayet derken hata-yanlışları kastediyorum) adım adım hazırlanırken ve bizler de buna şahitken, bir adım atsak belki durdurulabilecekken hiçbir şey yapmadan tv başında...