İlgi çekmek ve popüler olmak adına milletin damarlarına basmak,
ne yazık ki ülkemizde bir moda. Dini olsun resmi olsun özel gün ve
aylarda, bazıları bu damarlara bilerek basmak için harekete
geçiyor.
Ortaya bir laf atıldı mı, gelsin gerisi. Kavga kıyamet gırla
gidiyor.
Sosyal medya çıktı çıkalı kavgalar bile bir başka havada.
Yüz yüze “Nasılsın?” diye soramayacak kişiler, sosyal medyada
pervasızca saldırabiliyor. Hatta alanınızda uzman olmanız bile,
sizi sosyal medya üzerinden dayak yemekten kurtaramayabiliyor.
Bir de kendini bu ülkenin değil de başka memleketlerin çocuğu imiş
gibi gören, eğitimli ve unvan sahibi insanların ortaya atılmaları
var ki, insan bir “yuh” çekmeden edemiyor.
Bunların en pervasızları yurt dışında yaşayanları. Bazı kişiler, Alamanya’lardan, Amerika’lardan vs. buraların konforuna sığınıp, bulundukları yerden sallayıp duruyorlar. Yurdum insanı durur mu? Onlar da anında karşı saldırıya geçiyor. Biri burada olmamanın konforuna diğeri burada çoğunlukta olmanın konforuna yaslanarak gönül eğliyor!.. Peki, olan kime oluyor? Elbette, buralarda azınlıkta kalanlara…
Geçenlerde, Ramazan münasebeti ile önemsediğim bir isim sosyal medya...