Çocukluğumun en büyük eğlencesi radyo dinlemekti. Okuldan koşarak gelir ve her akşam radyo tiyatrosu “Arkası yarın”ı dinlerdim. Sonra eve televizyon geldi ama yayın saatleri kısıtlı olduğu için radyo hala başköşedeydi. Dahası kısa dalga üzerinden BBC, CNN, Almanya, Rusya, Bulgaristan ve İran üzerinden yapılan bir saatlik Türkçe yayınlarını dinlemek en büyük zevklerimdendi. Pek çok dünya klasiğini de yine ilk olarak bu dönemde radyo uyarlamalarından dinlemiştim.
Radyo ve Televizyon devlet tekelinde idi ve toplumu değiştirip, dönüştürmede önemli rol oynuyordu. Kültürel anlamda verdiklerinin yanında şüphesiz götürdükleri de vardı.
80’li yıllarda hemen her evin olmazsa olmazı akşam haber saati idi. Tek kanallı çağda olduğumuz için tüm aile çoluk çocuk ayrım gözetmeksizin haber saatinde TV varsa ekran başında yoksa radyo başında olunurdu. Bu nedenle devletin izin verdiği ölçüde dünyada neler olup bittiğini herkes az çok bilirdi.
Okuma yazmayı öğrendikten sonra ise gazete merakım başlamıştı ve o dönem hemen her gazetenin...