“Muhafazakâr” kafa “köylü”dür.
Kimse oraya buraya çekmesin, köydeki köylü başımın tacı, mesele “şehirde köylü” olmamaktır.
Ya da “köylü” ile “şehirli” arasında bir yerlerde kalmamaktır. “Melezleşmemek”tir!..
•
Fırsat buldukça sonradan “mensubu” olduğum bir orman köyüne gider, izinlerimi tatillerimi (Hoş son yıllarda izin, tatil filan da kalmadı ya) orada geçiririm.
Köylüyle köylü olur, aynı kaba kaşık sallarım ama şehirdeki köylü başkadır.
Şehirdeki köylünün en belirgin tavrı, kökten şehirliler arasına girme, onlara “yaranma” çabası ve buna eşlik eden “kendisi gibi olanlara kıymet vermeme havası”dır.