AK Parti’nin 1 Kasım seçiminden “tek başına iktidar” çıkartma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.
Çok gezen, boş gezmeyen bir gazeteciyim. Gönlümden geçenleri saklama ihtiyacını pek duymam, rahatımdır.
Gizli-saklı işler çevirmediğim, bu tür işlerle uğraşmayı “vakit ve enerji israfı” olarak gördüğüm için net takılırım, adam satmam, emanet aldığım sırları kamuya açmam, bu da karşı tarafı etkiler, etraflarına kapalı olanlar bana açılır.
Tevazuu mu da korurum aşırıya kaçmadan, bu da avantaj, bir de duygularını işine fazla karıştırmazsan tamam.
Dolayısıyla iyi nabız tutarım, seçim işlerinde de böyle.
Geçen seçimde HDP’nin baraj sınırında olduğunu yazmıştım, bendenize buradan çakılabilir ama seçimin hemen öncesinde PKK partisinin mitingine düzenlenen saldırının oyları önemli ölçüde etkilediğini gözden kaçırmamak lâzım.
Araştırmacılar o saldırının HDP oylarını en az iki puan tırmandırdığı görüşünde birleştiklerine göre, Diyarbakır mitinginden önce “baraj sınırı”ndan bahsettim diye “amma da yanıldın” lâfını hak etmiş olmam.