Önceki gün Milletin Külliyesi’nde gerçekleştirilen “Yerli Sanatçılara Milli Ödül” merasimine katıldım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kültür-sanat âbidelerimizin sohbetlerinden istifade imkânını buldum.
Dün de, yeni hükümetin 2016 yılı eylem plânını açıklayan BaşbakanımızAhmet Davutoğlu’nu izledim, yine ufuk açıcıydı.
Koşturmak iyi geliyor...
Yoğun programların dinlenme aralarında, İlim Yayma Cemiyeti’ne, Yerli Düşünce Derneği’ne, Birlik, Ensar, Server vakıflarına ziyaretlerde bulunmaya çalışıyorum.
Dön dolaş...
Gördüğüm bir “tatlı” sancı...
“Yeni Türkiye”nin doğumu için geri sayım...
Şer gibi görünendeki hayır:
Şu “paralel yapı” ülkeye çok büyük zararlar verdi, insanımızın birbirine olan güvenini fena halde sarstı, hâlâ bu meseleyle uğraşıyoruz...
Bununla birlikte bir takım faydaları da olmadı değil...
Paralel yapı farkında olmaksızın büyük bir hizmette bulundu bu ülkeye.
Bir zamanlar “Yerli ve Milli Duruşu Olan” aydınlarımıza ilgi düzeyi ne kadardı, hatırlayın...
Bütün alanlar iki grup arasında paylaşılmıştı adeta; derin sol, yapılarla paralel yapı bütün alanları adeta parsellemişti...
Her yerde böyleydi bu; “Yerli ve Milli Ruha” sahip olan hâkimler, savcılar, emniyet mensupları, akademisyenler vesaire birçok imkândan faydalanamıyordu, yurt dışı eğitimlerden istifadede aslan payını “Yerli ve Milli Olmayan” unsurlar alıyordu...