ABD elbette “her istediğini yapabilecek” durumda değil, artık başka büyük ve etkili güçler de var…
Bu doğru.
Bir başka doğru da şu:
ABD’yi dengelemek için “ittifak” halinde olduğumuz, olacağımız devletleri de birer “kurtarıcı” olarak göremeyiz ve elbette hiçbirine güvenemeyiz!..
Kurtuluşumuz, yükselişimiz bizim çabalarımıza bağlıdır.
Sağlam durur, “Kur’an’ı Yaşayan Müslümanlar” olursak, bu iş olur.
Saldırılar yaman, dağ fare doğurmayacak, epeyce başımız ağrıyacak.
“Belâ” gelecekse gelir, hayat böyledir, önemli olan, “belâ” geldiğinde ne yapmak gerektiğini bilmektir.
Öncelikle, “dualarımızı” eksik etmeyeceğiz.
Merhum İstiklâl Şairimiz’in ifade ettikleri gibi;
“Allâh’a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol. '
Fiili dualar…
Öncelikle, “birlik ve beraberliği” temin için elimizden geleni yapacağız.
Bunun için güzel imkânlar ortaya çıkıyor aslında.
Bazı muhalefet partilerinde yaşanan “yönetim krizleri, bunlara destek veren vatandaşların bir bölümünü uyandırmış olmalı.
Genel Merkez önündeki “koltuklu” eylemin de vurguladığı gibi, bu yönetimlerin“memleketi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartmak gibi” bir dertleri yok.