Akit gazetemizin bir manşetini hatırlıyorum:
“İyi ki Arınç var!”
O gün Sayın Bülent Arınç’ın “dik duruşu”nu alkışlayan Akit’te bugünlerde yer bulan kimi yazılar, son zamanlardaki “tuhaf” çıkışların tabanda yol açtığı hayal kırıklığını gösteriyor.
Ben bu konuya pek girmedim, sosyal medyadan birkaç dokundurmayla yetinmeyi tercih ettim.
Sayın Erdoğan, Sayın Gül, Sayın Davutoğlu, Sayın Arınç ve bu çerçevedeki diğer isimlerin aralarının bozulması, bünye içinde kamplaşma meydana gelmesi, ancak ülke düşmanlarının işine yarar!
Bizler Anasol-ME (DSP-MHP-ANAP Koalisyonu) içinde çatlak meydana geldiğinde zevkten dört köşe olurduk.
Memleket bu berbat ortaklıktan bir an evvel kurtulmalıydı.
Milletimiz bunu istiyordu ve bize düşen dağılma sürecini hızlandırmaktı.
O yıllarda memleketin millet desteğinden yoksun bu yapıdan kurtulması için elimizden geleni yaptık!
Bugün memleketin başında milletimizin en az yüzde 60’ının desteğine sahip Cumhurbaşkanımız ile en az yüzde 50’sinin desteğine sahip hükümetimiz var.
Dün o berbat yapıyı yıkmaktı vatansevere düşen görev, bugünse milli olana güç vermek. Bunun yolu da mevcut ihtilafları derinleştirecek ifadelerden, hakaretlerden kaçınmaktan geçer!..
Tavırları eleştirebiliriz ama işi tahkire vardırmak son derece yanlış olur.
Akit, bu konuda hassasiyet sahibi.
Bazı “bizden” gazetelerde ve “bizden” yazılarda son vakitlerdeki hal ve gidişini benim de beğenmediğim Sayın Arınç’ı hedef alan son derece ağır ifadeler gördüm. Bazı yazarlar, Sayın Erdoğan’ın gözüne girme çabasını, Sayın Arınç’a ağır hakaretlerle ortaya koydu.
Külliye cenahını yokladığımda, böyle yanlış tavırların bu amaca hizmet etmediğini net bir şekilde gördüm.
Bu üslup Sayın Erdoğan’ın hoşuna gitmiyor!
Sayın Erdoğan, Güney Amerika programında Bülent Arınç’ın tavrı, çıkışları, iddiaları hakkındaki soruya son derece ölçülü ifadelerle cevap vermişti.
Kendisini hedef alan iddiaları net bir şekilde yalanlayan Sayın Cumhurbaşkanımız, Bülent Arınç’ın tutumunu isim anmaya ve sert ifadeler kullanmaya gerek duymaksızın eleştirmişti.
Asılsız iddiaların hedefi olan Sayın Erdoğan böylesine dikkatli ve nazik bir üslup tutturmaya özen gösterirken, hariçten gazel okuyanların ağız dolusu saldırmaları “kraldan çok kralcılık” manâsındadır ve bu tavrın arkasındaki hesapların gerçekleşme ihtimali yoktur.
Ben Sayın Arınç’a yıllarca ve nice yazıyla tepki göstermiş bir gazeteciyim. Bunu çok defa yaptım ama hiçbir vakit hakaret etmedim, eleştiri sınırlarını aşmamaya hep azami özen gösterdim.
Bugün de bunu yapıyorum;
Sayın Arınç kimi vakitler milletimizin yüreğine su serpen çıkışlar yapmışsa da, son birkaç yılda üzerine aldığı işlerin kahir ekseriyetinde başarısız olmuştur.
Bulunduğu makamlarda iz bırakan işler yapamamış, yönetimindeki bürokratlara söz geçirememiş, elindeki imkanları memleket hayrına kullanamamıştır.
Onun Başbakan Yardımcılığı döneminde ipler hep paralel yapıda olmuş, bazı birimlerde (BÖKEN MİSALİ) elemanlar, Sayın Arınç’ı adeta hiçe saymıştır.
Sayın Arınç, tabandan “dost”larla bir araya geldiğinde hep süslü ifadeler kullanmıştır ama bu sözlerini icraata dökememiştir.