Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün açıkladığı ‘64’üncü Hükümet 2016 Eylem Plânı’ndaki “Cemevi açılımı” haliyle dikkat çekti.
Tartışmalı, çetrefilli bir konu...
“Cemevlerine hukuki statü” meselesinde kendilerini “Alevi olarak”nitelendiren “sivil” toplum örgütlerinin yöneticileri arasında görüş birliği yok.
Cemevlerine hukuki statü verilmesi halinde “Alevi”liğin devlet kontrolüne gireceğini savunanlar da var, “hukuki statü”den istifadenin yararlarına dikkat çekenler de...
Aleviliği temsil iddiasındaki “sivil” toplum örgütleri ve şahıslardan hangileri ile “görüşüleceği” de tartışma konusu...
“Alevilik” üzerinden “politika” üreten kimi “sivil” toplum örgütlerini“ateist”ler yönetiyor, “Ali’siz Alevi (!)ler...
(Hz. Ali’yi (ra) sevdiğini iddia edip de, Hz. Ali’nin (ra) sevdiği, saygı duyduğu halifelerimize hürmet ve muhabbet beslemeyenlere ‘Ali’siz Alevi’ diyoruz.)
Bu gruptan birileri, Sayın Davutoğlu’nun Eylem Plânı’ndaki “Geleneksel İrfan Merkezleri” bahsinden rahatsız olmuşlar...
Demişti ki Sayın Başbakan:
“Bundan sonra da Alevi toplum kesimlerimizin, kardeşlerimizin sorunlarının çözümü için gereken her türlü adımı atacağız. Bu noktadaGeleneksel İrfan Merkezleri ile cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Aynı şekilde Geleneksel İrfan Merkezleri ile cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanması için 5393 sayılı Belediyeler Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda gerekli değişiklikleri yapacağız. “
•