Bütün dünyanın gıptayla takip edeceği Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışına hazırlanırken, her gün yeni bir terör saldırısına hedef olan“yüreğimize” Cizre katliamı “indi”.
Cerablus’ta DEAŞ ve PYD’yi, bütün dünyada FETÖ’yü ezdiğimiz bugünlerde şer ittifakının boş durmayacağı belliydi.
Saldırıların şiddetini daha da artıracaklardır.
Köşeye sıkışmış durumdaki bu alçak ittifak, can havliyle canımızı ne kadar yakabilirse o kadar yakacaktır.
Türkiye, hiçbir şer organizasyonunun yıkamayacağı kadar büyük ve güçlü bir ülkedir.
Tek meselemiz, birlik ve beraberlik havasına zarar verecek tutumlardan özenle kaçınmaktır.
Dikkatli olalım; her kelimemizi bin bir itinayla seçelim, “Kürt koridoru” gibi ifadeler mesela, terörün ekmeğine yağ sürer.
Durum bu değil, ifade çok yanlış, PKK-YPG insanlık düşmanı ve en fazla da Kürtlerin düşmanı.
Kürtlerin dostları bizleriz ve terörden nefret eden bütün Kürtler de bizim dostlarımız.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Cizre saldırısıyla ilgili mesajında, terörle mücadeledeki azmimizin daha da arttığına işaret etti.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik menfur saldırının da bu “mücadeledeki birlik ve beraberlik havasına” katkıda bulunduğu ortada.
Düşmana fırsat vermeyeceğiz Allah’ın izniyle, terörün tuzağına düşmeyeceğiz.
Dilimize dikkat edeceğiz, bin düşünüp bir söyleyeceğiz.
TEDBİRLER TEDBİRLER!