Siyasi iktidarın terör operasyonlarını “politik çıkar” beklentisiyle gerçekleştirdiği yönündeki iddialar ciddiye alınamaz.
Zira...
Bu sadece “Ak Parti” değil, aynı zamanda “Devlet” politikasıdır.
Türkiye’nin terörle mücadeleden sorumlu birimleri, uzun süredir “derin sol” terör örgütleri karşısında “etkili” olamamanın sıkıntısını yaşadı.
Devlet, teröriste müdahale ettiğinde de etmediğinde de “suçlu” ilan edildi.
PKK’nın ve “derin sol partiler”deki uzantılarının şımarıklıkta sınır tanımadıkları, Devlet’i alenen hiçe saydıkları, “Biz ne dersek o!” dedikleri, “paralel yapılarla” işbirliği gerçekleştirdikleri yıllar boyunca, “Devlet Aklı” meseleyi, “diyalog yoluyla” halledebilmek için verebileceği bütün tavizleri verdi.
Hükümet, bedelini “sandıkta ödemeyi” de göze alarak her türlü fedakârlıkta bulundu.
Ancak...
Tahammülün de bir sınırı vardı.
O sınır aşıldığında “Devlet” ilgili bütün kurumları ile harekete geçti.
Teröre, nereden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, “ONE MİNUTE”demek durumunda kaldı!..
Vaziyet bu kadar net iken birilerinin Ak Parti hükümetini “politik çıkar için operasyon yapmakla” suçlamasına ne demeli!..
Siyaseten prim yapmayı düşünen bir yapı, “Çözüm Süreci”ni deneyen bütün politikacıların sonunu hazırlayan bir işe kalkışır mıydı?