Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birlik Vakfı etkinliğinde“Birçok alanda dev adımlar attık. İki alanda, eğitim ve kültür alanlarında ise istediklerimizi tam olarak yapamadık” deyince…
Aklımıza “kompleks mevzuu” geldi yine.
Sayın Erdoğan’ı “Büyük Lider” yapan özelliklerinin başında “özgüven”i geliyor.
Duruşu net, değerlerini sonuna kadar savunuyor, bunu yaparken de o ne dermiş, bu ne demezmiş endişesine düşmüyor.
Bu hep böyleydi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, bir kesimin “putlaştırdığı”Ateist Aziz Nesin’in sataşmalarına verdiği karşılıkları internet ortamından tâkip edebilirsiniz…
O müthiş baskı ortamında “değerlerimizi” öylesine net ifadelerle savunabilmek yürek ister.
Yürek “ezik” olmayacak, net olacak…
Sayın Erdoğan’ın duruşunu “camia”nın geneline teşmil edemezsek, şikâyetlerimiz devam eder gider.
“Eyyamcı” tiplerden bıktık usandık, omurgasız tiplerden, “idareci” tiplerden, suya sabuna dokunmaz, akmaz, kokmaz, bulaşmaz tiplerden!.. Ya arkadaş, bir de “öbür taraf”taki manzaralara bak: Yaptıklarının savunulacak tarafı mı var; Devlet’i jurnalliyorlar, jurnalleri de “sahte”, “yalan”, “asparagas” filan…
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti IŞİD’e silah gönderdi!”
Dayanak?..
Yok!..
Belge?..
Yok!..
İftira diz boyu!..
•
Bakıyoruz ¨kaya” gibi arkalarında duruyor “dâvâ” arkadaşları…
Nöbetler tutuyor, nice sıkı eylem gerçekleştiriyor, “aynı kaba girmekten”asla çekinmiyorlar.
Bir Hak Dostu, “İnan da oduna inan” der!..