Amaaaan, amaaaan neler dönüyor böyle! Bu FETÖ’den korkulur, “bizim tarafta” çok etkinler hâlâ, her tarafta, her müessesede etkinler.
Hani, neredeyse Şeytan’ı bunalıma düşürecek bu herifler...
Diyecek ki kendi kendine;
“Oğlum, bir de Şeytan olacaksın, şunlara bak da Şeytan’lığından utan!”
İşte size bariz misal.
Dr. Ahmet Gelişken düzgün bir bakanımızın idaresinde müşavir olarak görev yapar.
Biz onu Diyanet’teki uzmanlık günlerinden tanırız.
Bu Paralel-FETÖ işleri piyasaya çıkmazdan ve vatan evlatlarının liderleriyle birlikte FETÖ tarafından aldatıldığı anlaşılmazdan evvel bize gider gelir, Diyanet’teki FETÖ’cülerin yedikleri herzeleri anlatırdı.
Derdi ki, “Bu Fetullah takımı, Recep Tayyip Erdoğan’ın başına büyük işler açacak!”
O günlerden sonra işin üzerine eğilince, Diyanet’ten öyle belgeler çıkarttık ki, akıllara ziyan.
“Hz. Muhammed’in peygamber olmadığına inanan da Cennet’e gidebilir. Namaz kılmak gerekli değildir!” filan...
“Kurul” gündemine gelen raporların çerçevesi bu!..
O günlerde sosyal medya organizasyonumuz vardı, (bugün daha da güçlüsü var şükür) bunları oralardan yaydık.
Sosyal medyaya en az 250 haber koyduk, FETÖ’cüler feci köpürdü, üzerimize geldi, görünüşte çok kaybımız oldu, birileri bizim kaybımızdan dolayı çok kazandı, biz görüntüde kaybettik ama sonrasında gelişen olaylar ve bugün hâlâ gelişmekte olan olaylar gösterdi ki... Elhamdülillah kazanmıştık!..
Neyse...
Dr. Ahmet Gelişken, Diyanet’te tutunamayınca, çaresiz bir bakanlığa sığındı.
FETÖ’cüler orada da peşini bırakmadı.