Muhterem Hasan Celal Güzel ağabeyimiz, zorlukla yürüyor.
“Diyaliz”den çıkmış, çalışmaya devam.
Bu yaşta, gecesini gündüzüne katmış ülke menfaatlerini savunmaya, insanlık tarihine dev eserler kazandırmaya gayret eden bir âbide şahsiyet...
İçinde bulunduğu zorlukları –kısmen- biliyorum; büyük sağlık problemleri var, hastane ikinci adresi olmak durumunda, Ankara Gölbaşı’ndaki Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin ısıtılması bile büyük maliyetlere katlanmayı gerektiriyor, diğer giderleri tahmin edersiniz.
Borçları boyunu çoktan aşmış, bine katlamış!..
Hasan Celal Güzel ağabeyimiz, fedakâr, cefakâr ekibiyle birlikte gece gündüz çalışıyor, bu “ilmî kısırlık ortamında” Allah’ın izniyle yüz yıllar sonra da kaynak olarak istifade edilebilecek muhteşem eserler üretiyor.
Yiğidin harman olduğu değil, az bulunduğu dönemlerde ortaya çıkan...
Taşın altına kafasını, bütün vücudunu koyan bir yiğit adam, 28 Şubat sürecinde direnişin kıvamını koyu tutan “Tank Hasan”, klasik, modern, postmodern, dostmodern bütündarbe girişimlerine karşı çıkışta en ön safta...
Terör örgütlerine ve uzantısı alçakların hedefinde, kaç defa “ortadan kaldırılmak” istendi...