Bir ilahiyat profesörü “Hiçbir hayvan namaz kılmaz!” deyince, “maymun”dan yani “hayvandan gelme” iddiasındaki gezici takımı acayip tepki verdi.
Hayvandan geldin madem, sakin ol Evlâd-ı Darwin!..
¥
Efendim; aslında “hayvandan aşağı” tiplere işaret ediyor ayet de...
Meselenin bu tarafı, “Âlim”lere kalsın, biz muhabbetini yapalım.
CHP’li aile fertlerimiz bize “Kemalizm”i telkin ederken Atatürk’ten çok beğendikleri iki misal verirlerdi.
Birincisi;
Atatürk -sözde- demiş ki,
-Hayvanat bahçemiz için her şehirden bir “Ayı” getirin, Kastamonu’dan da tuttuğunuzu getirin!..
Bu misale çok bozulurdum; bizim kapıcı Kastamonulu idi ve etrafımızdaki herkesten çok daha insan idi.
Nice Kastamonulu tanıdım, yiğit mi yiğit, insan mı sapına kadar.
Bu misal kötü misal, Atatürk dedi demedi bilmem, “Kemalistlerin” dilinde destan.
Ben bizim “Kemalistlerin” yalancısıyım!
İkinci misal...
Derlerdi ki bizim “Kemalistler”;
Günlerden bir gün Atatürk, “sakallı”nın birine demiş ki;
“Bir eşeğin önüne bir kap rakı bir kap da su koysan hangisini içer?”
“Sakallı” düşünmeden,