Bir tarafta AK Parti’nin doğrusunu da yanlışını da “alkışlayan” bir anlayış var, öbür tarafta ise AK Parti’nin en büyük ve en başarılı icraatlarını bile“karalama çabası” içinde olan bir başka anlayış.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilen bir “delikanlı muhalif”i de, gerektiğinde uyarabilen bir “dost”u da zor buluyorsunuz.
Bariz misal:
Şu paralel meselesine bakın; AK Parti paralel yapı tarafından aldatılırken, istismar edilirken kaç “dost” çıkıp da uyardı, “Bunlar yanlış işler!” diye.
Çok azı yapmıştır bunu; çoğu gerçeği görmüştür de, o gün işine öylesi geldiği için ve “paralel yapı”dan da faydalanma imkânı olduğu için uyarmamıştır.
Öte yandan…
Bir de, İsrail’le anlaşma imzalanıyor diye AK Parti”yi resmen “ihanet”le suçlayanlara bakın; istisnalar müstesna “paralel yapı” denilen ihanet şebekesinin güdümündeler bugün, paralel yapıya resmen “uşaklık”ediyorlar!..
Her iki uca da dikkat!
Daha fazla uzatmadan, İsrail ve Rusya ile “yumuşama” meselesine gelelim.
Başbakan Binali Yıldırım ve AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Mehdi Eker’in ev sahipliğindeki iftar programında, dış politika alanında kafa yoran “fikri hür” bazı dostlarla uzun uzun sohbet etme imkânı bulduk.
Yetmedi, sohbetleri sahur vakti civarına kadar taşıdık.
Uzun süredir takipte olduğumuz meseleler zaten; İsrail ile anlaşma imzalanacağını ilk duyuranlardanız…