Eskiden futbol maçlarına ilgi duyardım.
Şimdilerde sadece Milli Takım’ın maçıysa ve Konya, Kayseri gibi “milli birlik- kardeşlik” ruhunun öne çıktığı illerimizde oynanıyorsa izliyorum.
Futbola meraklı olduğum yıllarda tuttuğum takım büyük farkla kazandığında, “Dilerim bir hafta sonra yenilmeyiz” derdim.
Artık rakiplerin bilenmesinden midir yoksa takımın rehavete girmesinden midir nedendir; bu maçlar genellikle sıkıntılı geçerdi.
Siz de bilirsiniz; Anadolu takımları, 3 büyüklerden birini yendikten sonra tepetaklak gitmeye başlarlar, bu da böyle bir şey.
Bu futbol yazısı değil elbet, gündeme geliyorum...
Ak Parti, 1 Kasım’da sandıkları patlatınca bir yandan “İstikrar” adına sevindim, diğer yandan da “Bu seçimin sonucu inşallah yanlış yorumlanmaz ve inşallah ilk aylarda birtakım yanlışlara imza atılmaz”dedim.
Genel Merkez’de öyle bir hava yok; yani seçimlerden zaferle çıkmaktan kaynaklanan bir rehavete ya da sonuçları yanlış değerlendirme eğilimine pek şahit olmadım.