Aslında birer nimet olan “özeleştiri” ve “muhasebe” gibi kavramlar, çoğu vakit “milletin değerlerini hedef alan” saldırılara destek için kullanılır“ılımlı muhafazakâr” takımı tarafından.
Mesela…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin birlik ve bütünlüğünü, istikrarını, ekonomisini hedef alan saldırılara mukabelede bulunduğunda,“mukaddesat karşıtı” ittifakın hakaretlerine muhatap olur ve tabii olarak bu hakaretlere uygun karşılıkları verir.
İşte tam bu noktada…
“Ilımlı muhafazakar” takımından şer ittifakının kanallarına özellikle çıkartılan birkaçına hemen “kutuplaşmaya” dair sorular yöneltilir vekonu“moderatör” tarafından Sayın Erdoğan’a getirilir…
“Gerginliğin, kutuplaşmanın kaynağı Erdoğan” mesajı verilir…
Usta moderatör, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş gibi politik figürlerin “kutuplaştırıcı” söylemlerini “es” geçer…
Kutuplaşmayı, döndürür dolaştırır, “rezil saldırılar karşısında müdafaa hakkını kullanan” Sayın Erdoğan’a fatura eder!
Konu mankeni olarak oraya davet edilen “ılımlı muhafazakâr” hemen“özeleştiri”, “muhasebe” fasıllarından devam eder ve Sayın Erdoğan’ı yıpratma ameliyesine “ince işçilikle” katkıda bulunur.
“Şer ittifakının” adamları bu konularda mahirdir.
Geçtiğimiz günlerde birini izliyordum…
Adam diyordu ki;
“Doğrudur veya yanlıştır; Sayın Cumhurbaşkanı’nın gerginliklerin kaynağı olduğu, ülkeye zarar verdiği yönünde yaygın bir kanaat var…”
Bu ifadenin neresinden tutarsın?