“Haydaaa” diyeceksiniz;
“Medya mensubunun ettiği lafa bak. Bir gazeteci nasıl olur da gazetecilerin özgürlük alanının kısıtlanmasını ister?”
Kim ne derse desin, ben medyanın özgürlük alanının “kısıtlanması”ndan yanayım!
Mesela...
Medya mensubuyum diye, gazeteciyim diye, elime kalemi geçirdim, ekranda ahkâm kesme imkânına sahip oldum diye “teröre destek veremezsin!”
Bu yapılmıyor mu?..
Hem de nasıl!
Bir savcımız “canlı yayında” rehin alınıp katledilirken, bazı “gazeteci”ler rahatlıkla bunu yapan terör örgütüne destek verebiliyor, “Bunu hak ettiniz!” diyebiliyor, terör eylemlerini “ihkak-ı hak” çerçevesine alıp, çatır çatır terör propagandası yapabiliyor.