Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin Külliyesi”ndeki TÜBİTAK Ödül Merasimi’nde gündem yoğunluğu arasında kaybolan son derece çarpıcı tespitlerde bulundu.
Bu tespitleri özetleyen bölüm şöyle:
“Biz öğretmenliği ders anlatma ve not verme, öğrenciliği de imtihana girme ve not alma seviyesine indirerek tarihi bir yanlışın içerisine girdik. Bir an önce, muallim ve talebe kavramlarının derinliğini öğrenim sistemimize hâkim kılmak mecburiyetindeyiz.”
•
Evet,
“Öğretmen” ile “muallim” arasında çok büyük farklar var...
“Öğrenci” ile “talebe” de birbirine tarihi birikimimizle aramızdaki fark kadar uzak kavramlar.
“Penceresi cam cama muallim” dediğinizde gülümseyen gençlerin çoğu, “muallim”in anlamını bilmiyor.
Bu “türkü” üzerine yapılmış sosyal medya videolarında “cıvıklık” havası hâkim; “Aman doktor canım doktor derdime bir çare!” makamında.
Binlerce kez duyduğumuz türküdeki “muallim”e hiç takılmıyoruz.
Hoş başka mevzular da dikkatimizi çekmiyor; en batısından en doğusuna, memleketin her yerinde tabelası asılı olan “WC”nin hangi kelimelerden geldiğini kaçımız düşünmüşüzdür?
Yaşıyoruz düşünmeden, koşuyoruz etrafı fark etmeden.
Çoğu vakit başıma gelir...
Sizin de gelmiştir; arabadayken camı indirip birine adres sorduğunuzda, “Yanlış gelmişsin!” cevabını alırsınız genellikle...