Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la “yaklaşık” bir haftalık Güney Amerika, bir haftalık da Batı Afrika programı...
Dönüş yolundayız.
Yedi sekiz saat kadar önce Sayın Cumhurbaşkanı ile uzun bir söyleşi gerçekleştirme imkânı bulduk.
Bu uzun seyahat programlarında iş dünyasının çok önemli temsilcileri, Külliye ekibinin önde gelen isimleri ile çok verimli sohbetler gerçekleştirdik.
Ülkemizin ilgi ve desteğine ziyadesiyle ihtiyaç duyan, ilgi ve desteğin karşılığını da fazlasıyla verme potansiyeli bulunan ülkelerdeki Türkiye algısını anlamaya çalıştık.
Öncelikle...
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ekonomimizi toparlamak için çok yoğun gayret gösterdiğini belirtmek isterim.
Sohbet sırasında, Merkez Bankası rezervindeki düşmeden kaynaklanan endişeyi dile getirdi Sayın Cumhurbaşkanı.
Bıraktığı seviyeden oldukça geride, tehlike sinyali denilemez henüz ama şimdiden tedbir alınmazsa sıkıntı büyüyebilir.
Sistem “bankacılığa” ve “faiz”e kilitlenmiş durumda, faiz lobisi sömürdükçe sömürüyor, Sayın Cumhurbaşkanı bundan kaynaklanan rahatsızlığını da dile getirdi.
Bununla birlikte, özellikle ulaştırma alanındaki dev ataklara dikkat çekti Sayın Cumhurbaşkanı, kısa sürede durumu toparlayacağımıza olan inancını dile getirdi.
Ekonomi son derece kritik mesele, mutfakta sıkıntı meydana gelirse her yer karışır.
Cumhurbaşkanımız, uzun yıllar boyunca gidilmeyen “imkân zengini”,“para fakiri” ülkelerde Türkiye rüzgârını estirmek suretiyle, dünya ekonomisindeki daralmadan kaynaklanan açıkları telâfi etmeye çalışıyor.