Can sıkıcı durumlar…
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a “yakın görünerek” “çok önemli” mevkilere gelen “muhafazakar” tiplerden biri,
“Koalisyon mu olur erken seçim mi sence?” diye sordu.
“MHP ile dayanışma olabilir bir şekilde. Tekrar seçim ihtimalini daha güçlü görüyorum ama bu, bazı bakanlıkları ‘mevzuat gereği’ HDP’ye teslim ederek olmaz!” dedim.
Sonrasında konu “CHP ile koalisyon” tartışmasına geldi.
“Muhatabım” CHP ile koalisyonunun “faydaları” üzerine bildik güzellemelerde bulundu.
Ben de karşı fikirlerimi ayrıntısıyla beyan ettim.
Derken…
“Sen de Erdoğan gibi düşünüyorsun!” cümlesi geldi.
Devamı da şöyle:
“Erdoğan hata üstüne hata yapıyor. Başkanlık sistemini gündeme getirmesi büyük hataydı mesela. Bu konuda kendisine en üst düzeyde uyarılarda bulunuldu ama dinlemedi. “
Sonrasında, öyle lâflar etti ki…
Patlamamak imkânsızdı!
Bu adamlar, paralelcilerin, sözde liberallerin, karşısında el pençe divan durdukları dönemlerde Sayın Erdoğan’a en ufak bir uyarıda bulunmamışlardı.
Bizler…