Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Hasan Celal Güzelağabeyimizden bir mesaj var.
Arz edeyim:
“Maalesef bizim milletimiz çok vatansever yetiştirmesinin yanında bazen de hainler yetiştirmiştir. Evliyalar ülkesinde, şehitler diyarında öyle hainler gezmiştir ki, bakın size bir tanesinden bahsedeyim: Abdullah Cevdet denilen bir hain vardır. Bu zatın ismi şu anda hâlâ Çankaya Köşkü’nün bittiği kapıda bulunan bir sokak tabelasında asılıdır. Bu durum Türkiye için çok büyük bir ayıptır. Kimdir bu Abdullah Cevdet? Abdullah Cevdet ateist, İslam karşıtlığı ile tanınan ve ateistliği ile iftihar eden birisidir. Bu adam İslam düşmanıdır, ateisttir, Allah’ı inkâr etmiş ve bundan dolayı da her zaman iftihar etmiştir. Aynı zamanda hem Kürt, hem Türk hem de Türkiye düşmanıdır. Kendisinin Kürt olduğunu iddia eder ama ne olduğu belli değildir. Bir bakıyorsunuz Ermeni Taşnak Cemiyeti’nin kurucularındandır, bir bakıyorsunuz Kürt Teâlî Cemiyeti’nin bir zamanlar başkanlığını yapmış bir haindir. ‘31 Mart’ sırasında hep Türkiye’nin aleyhine çalışmıştır, hem de Kürtleri Türkiye ve Türkler aleyhine kışkırtmıştır.
Abdullah Cevdet’in Kürtlere hitaben yazıları da vardır. Yazılarında, ‘Siz Aptal bir milletsiniz. Türklerle beraber olup Ermenilere karşı çıkıyorsunuz!’ demiştir. Bu adam üstelik faşistin önde gidenidir. Irkçıdır. Bakınız, birçok yazısında ‘Türk ırkı ve kavmi o kadar dejenere olmuştur ki bunları ıslah için Macaristan ve Almanya’dan damızlık erkek getirmek lazım.’ demiştir. Ve ne yazık ki Cumhuriyetin ilk dönemindeki tek parti zihniyeti sırf bu zat Abdülhamit Han’a karşı çıktı diye, sırf onun ateizmini laiklik zannederek, onun ismini götürmüş -hem milli mücadeleye de karşıdır Abdullah Cevdet, işin enteresan tarafı da budur- ismini Ankara’nın en prestijli sokaklarından birisine vermiştir.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, bu konuyu meclis kararıyla gündeme getirmiştir. Karara önce CHP’liler karşı çıkmıştır ama‘damızlık erkek’ olayını duyunca, bu durum CHP’lilerin de erkekliğine dokunmuştur. CHP’liler de sokağın isminin değiştirilmesi kararını kabul etmişlerdir. Maalesef ‘Nasıl olur da bir devrimcinin, Abdullah Cevdet’in ismini kaldırırsınız’ diye Hürriyet, Posta gibi gazeteler, Ertuğrul Özkök veOktay Ekşi gibi yazarlar büyük bir kampanya başlatmışlardır. Kampanya ile büyük bir baskı oluşturmayı başarmışlardır. Sayın Başkan’ın üstünde ne kadar baskı olduğunu tahmin bile edemiyorum. Melih Gökçek ve özellikle AK Partililer bu kampanyalar karşısında dik durduğu için bu zihniyettekiler kararı iptal ettiremeyince konuyu Danıştay’a taşımışlardır. Danıştay alınan bu kararı bozmuştur. Bu sonuca ulaşan zihniyet, merasimle, sırf inat olsun diye sokağa Abdullah Cevdet ismini yeniden koymuştur. Güzide sokakta şimdi bu şahsın ismi durmaktadır.”
•