Bayram “tatil”ini Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) DAİŞ, PKK, PYD, Enerji, İran, Libya (...) “mevzuları” hakkındaki raporlarını okuyarak değerlendirmeye çalıştım.
Bir iftar buluşmasıvesile oldu; Burhanettin Duran ve Fahrettin Altun kardeşlerimizin davetleri sayesinde daha yakından tanıma imkânı bulduğumuz SETA’nın raporlarını okumanızı hararetle tavsiye ederim.
“Gezici” arkadaşlarım da okusun; onlar da “basmakalıp yaklaşımların” ötesine geçerek, doğru “bilgiye” ulaşma imkânını bulmuş olurlar.
Neyin ne olduğunu bil, önce bilgi sahibi ol, ardından bu bilginin üzerine “fikir” inşa et.
Bilmeden ahkâm kesmek genel hastalığımız, Recep Tayyip Erdoğan ruhunu ölesiye destekleyenler de ölesiye karşı çıkanlar da, -istisnalar müstesna- sloganlarla götürüyor işi.
Herkes “safını” belirlemiş, milleti de “saf” bellemiş, bulunduğu yerden karşı tarafa atış yapıyor!
Neyin doğru neyin yanlış olduğu önemli değil, önemli olan “çıkar”lar;
kim nereden menfaat umuyorsa oraya çalışıyor, kimin nereden menfaati kesilmişse oraya çakıyor…
Birilerinin ya da birinin gözüne girmek için “kardeşlik hukuku”nu, “bir fincan kahve”nin hatırını hiçe sayanlar, pozisyonunu almadan önce kimin ne söyleyeceğini bekleyenler ve “saldır CO!” komutunu alır almaz harekete geçenler…
Önce bir “delikanlı” olabilsek…
Sonra…