Cuma dergisinin doğduğu 1989 yılından bu yana birlikte olduğumuz “Akit ailesi”ndeki mesai arkadaşlarımdan bugün ayrılıyorum.
Bir Cuma günü, veda günüm.
Akit’teki yıllarımı yazsam, bu medya grubunun taaa kuruluşundan bu yana yaşadıklarımı kitaplaştırsam, yakın siyasi tarihin bazı önemli detaylarını gözler önüne seren ve ülkemizi bugünlere taşıyan sosyolojik gerçeklere inen kayda değer bir çalışma olur.
Bunu tavsiye eden çok sayıda dostum oldu.
Hatta Rahmetli Hasan Karakaya ağabeyim, birlikte olduğumuz son seyahatte, bugüne kadar yalnızca benimle paylaştıklarını da içeren önemli olayları günün birinde yazabileceğini söylemişti.
Kısmet değilmiş.
Bu veda gününde, Rahmetli Hasan Karakaya ağabeyi anmamak olmazdı.
Merhum, Ankara Temsilciliği’ne yeniden dönüş günümüzde “Serdar” demişti;
“Sensiz yıllar bana şunu gösterdi ki, dost gizli ajandası olmayandır. Sen böyle bir dost oldun benim için, belki bazen bana kızmışsındır ama…”
Evet, bazen kızdığımız olmuştur ama Allah kalbimi biliyor, ben Hasan Karakaya ağabeyi hep çok sevdim.
Akit’in Ankara Ekonomi Müdürü Şakir Kurter kardeşimiz onu ne kadar sevdiğimize, vefatından kısa bir süre öncesinde yaşadığımız bir “olay” vesilesiyle şahitlik etmiştir.
Hep söyler de, Şakir Bey de tam olarak idrak edemez bizdeki sevginin büyüklüğünü.