AK Parti genel başkan, Türkiye başbakan değiştiriyor.
“Yeni Türkiye”mize hayırlı, uğurlu olsun.
•
Mevlâna Hazretleri der ki,
“Kula vefası olmayanın Hakk’a da vefası olmaz.”
“Gidene ağam, gelene paşam!” diyen ya da “Kimin arabasına binse onun düdüğünü çalan” tiplere kulak asma, -Kemalistlerin yaptığı gibi- geleceğe yürümek için geçmişe söven muhterislerin oyununa gelme.
AK Parti Kongresi’ndeki iki konuşmadan birini yapacak olan Sayın Ahmet Davutoğlu’na ilgini, desteğini azaltma…
Yeni Genel Başkan ve Yeni Başbakan Binali Yıldırım’ı da bağrına bas, memleket düşmanlarının AK Parti’deki “çatlakları” büyütmek için devam edecekleri “Külliye’nin Akbulut’u” yollu yaygaralara takılma.
Bakın daha şimdiden hemşehrilik vurgusuyla” demiş ki paralel medya:
“Düşük profilli AKbulut modeli Erzincan’a geri geliyor!”
•
Saldırılar, “saptırma dosyaların” da devreye sokulmasıyla şiddetini arttırarak devam edecektir.
Mesele, Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi, düşmanlara aldırmadan yola devam edebilmektir.
Sayın Binali Yıldırım, AK Partili yıllar boyunca çeşitli saldırılara muhatap olmuş, tahrik ve tahkir operasyonlarına uğramış tecrübeli bir isimdir, umarım “komplekse” girmeden yoluna devam edecektir.
“Komplekse” dedim, boşuna değil…
AK Parti takımı nedense dışarıdan gelen tepkileri çok önemsiyor, nedense sürekli olarak savunma yapma ihtiyacı hissediyor..
Ben bunu “28 Şubat sendromundan kurtulamamaya” bağlıyorum, AK Parti çevreleri kendilerini hâlâ muhalefette zannediyor!
Nasıl bir ruh hali ise bu; dile kolay 15 yıldır hem de daima ezici çoğunlukla iktidardasınız ama kendinizi hâlâ muhalefetteymiş gibi hissediyorsunuz, oturmayan bir şeyler var, olmayan, yetmeyen bir şeyler var…
Sayın Recep Tayyip Erdoğan da en fazla buna “gıcık” oluyordur herhalde…