Amerika gibi global bir gücün, sadece tek bir kişi için Türkiye gibi çok önemli ve stratejik müttefikini kaybetmeyi göze almasını bir süredir hayretle seyretmekteyim.
Benim tanıdığım Amerikan devleti, kendisine hizmette ne kadar kusursuz olursa olsun bir bireyi korumak için global çıkar ilişkilerini feda etmezdi ve tarihinde de bunun örneği yok. Her büyük devlet gibi böyle konularda Amerikan devleti de acımasızdır.
Söz konusu Türkiye gibi çok önemli ve hayati etkileri bulunabilecek bir ülkeyle ilişkileri olduğunda Amerikan devleti, bireyleri harcamaktan bugüne kadar hiç çekinmedi. Aslında meseleye global güç oyunları perspektifinden bakarsanız bunun böyle olması lazım, doğrusu da budur. Hiçbir bireyin önemi, koskoca güçlü bir müttefikten daha önemli olamaz.
FETÖ YAKLAŞIMI DEĞİŞMEYE BAŞLADI
Bunu bildiğim ve Amerikan devletinin tarihi bu tür örneklerle dolu olduğu için onların FETÖ gerçeğine yaklaşımlarını bir süredir hayret ve şaşkınlıkla izliyordum.
Türkiye’nin tüm bastırmalarına, dosyaları hazırlayıp yollamasına ve yüz yüze yapılan diplomaside Türkiye’nin rahatsızlığını en zirvedeki isimlere kadar iletmesine rağmen Amerika, Türkiye gibi önemli ve stratejik ortağı bir ülkeyi kendisine yabancılaştırmayı göze alarak FETÖ’yü şu ana kadar korumasını dediğim gibi hayret ve şaşkınlıkla izledim. “Galiba aralarındaki ilişki benim bilmediğim ve bilemeyeceğim düzeyde çok daha derin olmalı” sonucuna varmaya başlamışken Amerikan devletinin FETÖ sorunuyla ciddi bir şekilde yüzleşmesine yol açabilecek haberler gelmeye başladı.
TÜRKİYE’NİN SURİYE STRATEJİSİ
Suriye’de yaşananlar nedeniyle ABD’nin FETÖ’yü korumak için Türkiye’yi gözden çıkarabilmesi neredeyse imkânsız bir hal aldı.
Hele Rusya ile ABD arasında Suriye konusunda yaşanan son görüş ayrılığının ardından Rusya’nın açıkça Türkiye’ye göz kırpmaya başladığı da ortaya çıkınca Amerika, FETÖ konusunda kendisini biraz toparlamaya başladı.
Ayrıca yeni başkan çok kısa süre sonra koltuğuna oturacak ve ABD’nin büyük devlet politikaları yeniden devreye girmeye başlayacak. Bu dönemde mutlaka Suriye politikaları ve hem bununla bağlantılı hem de bağımsız olarak Türkiye’yle ilişkiler de masaya yatırılacak.