2 gün önce Washington'da Başkan Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı John Bolton bulunduğu her ortamda, fırsat her doğduğunda "Amerika olarak amacımız İran'da bir rejim değişikliğine neden olmak değildir" diye konuştu. Bir gün içinde buna o kadar fazla vurgu yaptı ki Washington'un ulusal güvenlik konularındaki yazar camiasının içinde olan bizler için bu zaten bildiğimiz bir konunun teyiti gibi bir gelişmeydi. ABD, aksine ne söylenirse söylensin İran'da bir rejim değişikliği hedefliyor. 2 gün önce ilk kademesi başlatılan yaptırımın başka bir hedefi de yok. Bizler bunu nereden biliyorduk anlatayım: Amerikan istihbaratı İran içinde halkın, özellikle dış operasyonlara para ayırıp sosyal konuları ihmal ettiği gerekçesiyle devlete karşı tepkili oldukları tespitini yaptı. Bundan yola çıkılarak eğer yaptırımlar sayesinde iç ekonomik zorluklar arttırılırsa halkın tepkisinin daha da artacağını ve bunun bir isyana dönüşebileceğini düşünüyorlar. Amerika'nın Türkiye de dahil batıdaki tüm müttefiklerinin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'ın nükleer anlaşmaya uyduğunu söylemelerine rağmen Amerika'nın yine de "Uymadı" diyerek yaptırım getirmesinin başka bir açıklaması da yok zaten. CIA'NİN AYETULLAH MIKE'I