"Alacakaranlık kuşağı", sıradan insanların gündelik hayatlarını yaşarken kendilerini birdenbire olağanüstü olaylar içinde bulup hayatları üzerindeki kontrolü tamamen kaybetmesi anafikrine dayalı çok güzel bir bilimkurgu dizisidir. Mahkeme sürerken Avukat Victor Rocco, jüriye bu davanın bir Amerikan mahkemesine değil alacakaranlık kuşağına ait olduğunu söyledi.
Ona katılıyorum ve Hakan Atilla’nın kendisini çok aşan güçlerin arasında kaldığını, kontrol etmesi imkânsız olan karanlık güçlerin çatışmasının asıl hasarını kendisinin üstlenmek zorunda bırakıldığını ve onun her gün birkaç metre önümde oturup kaderinin okunmasını beklediği bir Kafkaesk dünyada hapis kaldığını düşünüyorum.