Aksine davranış oturduğum yerden hayatını siyasete vermiş insanlara ahkam kesmek; onların bilmesi gerekenleri yeniden anlatmak, açıkçası şu andaki birçok "siyaset yazarı" gibi can sıkıcı olmak ve taraflardan bir tanesinin sözcüsü gibi davranmak olacağından, ben baştan beri Altılı Masa'yı bilimsel çerçevede düşünmeye çalıştım. İnsani duygular, hırslar ve arkadan vurmaların yoğun olabildiği siyaset dünyası hakkında bilimsel olmak kolay değil diye düşünüyorsanız, haklısınız...Kolay olmayabilir ama bu tür durumları çözümlemek için elimizde bir bilimsel teori de bulunuyor. Bunun adı; "Oyun Teorisi"... Ekonomik süreçleri çözümlemek için üretilmiş bir teori olsa da dış politika ve siyasete uyarlanmış modelleri de var. Oyun Teorisi; rekabet, bilgi eksikliği ve belirsizlik varken oyunculardan her birinin başarıya ulaşmak adına çıktığı optimum stratejiyi bulmaya çalışma sürecinin matematiksel uygulamalı çözümüne verilen addır. Oyunculardan hiçbiri kaybeden taraf olmak istemeden oyun üretecektir. Dolayısıyla teorinin daha sonraki gelişmesinde çok miktarda oyuncunun kaybedeni olmadan oyunu belli hedefte sonuçlandırmasının formülleri de yazılmaya...