GALİBA dilimizde en sevdiğim kavram bu olmalı.
Çünkü ne özel hayatın, ilişkilerin, seksin, evliliğin ne de
siyasetin asgari müşterekler olmadan yürümesi mümkün.
En düşük ortak paydada anlaşmadan bunu temel almadan, bunun üzerine
çıkmadan hayatı sürdürebilmek, siyaset yapmak da
imkânsız.
Bu aralar koalisyon kurulması arayışları var ya, yeni iktidarın
yeni bir Anayasa yapacağı söyleniyor ya...
Bu mümkün değil.
Çünkü nasıl bir cumhuriyet istediğimiz konusunda bunun asgari
müşterekleri hakkında bile anlaşamamışız henüz.
Bu yüzden siyasi asgari müşterekler olmadığından birileri, halkın
dini duyarlılıklarını kendilerine açılmış otoriter dini sistem
kurma yolunda açık çek sanabiliyor; bir başkası, bir anayasal
partiyi yok sayabiliyor. Bir lider Anayasa’da bulunmayan yetkileri
kullanarak hareket edebiliyor; yapabilseydi tek başına tüm sistemi
değiştirmeye de girişecekti. Tüm dünyanın “Çözülmesi gerek ve
kaçınılmaz” dediği bir Kürt meselesi hakkında hiçbir ortak
payda bulunamıyor yıllardır. Normal ülkelerde çok uzun vadeli
olarak planlanıp uygulanan dış politika, yerle bir edilebiliyor.
Hiçbir kurum, yargısından polisine, MİT’ine gerektiği gibi normal
çalışamıyor.