Halbuki onun babasında bu vesika vardı, bu yüzden dedemin başı
hiç belaya girmemişti.
Örneğin bir defasında yan komşusunu "Tavuğunu bizim bahçeye
sokma çiçeklere zarar veriyor" diye uyarmıştı. Dedem çiçek
uzmanıydı şimdi babam onun çiçekler üzerine yazdığı kitabı buldu,
evini botanik bahçesine çeviriyor.
Yan komşu dedemin uyarısını dikkate almamış.
Dedem sabah 7 civarında kahvaltı olarak ilk rakısını içerken
tavuğun tekrar bahçesine girdiğini görmüş ve babaannemin, yan
komşunun ve babamın gözü önünde tavuğu yanına çağırmış ve
başını sevmeye başlamış.
Sonra bir yudum daha içtikten sonra tavuğun başını tek hamleyle
koparmış.
Tavuk o başsız haliyle bahçede biraz daha dolaşmış. sonra
ölmüş.
Babam da tavuğu o halde dolaşırken gördüğünde delirmiş
olabilir gerçi babaannem onun doğuştan deli olduğunu bize daha
sonra anlatmıştı.
Komşu polis çağırmış ama deli vesikası olduğundan dedeme bir şey
yapamadılar.
***
Şimdi babam da üstünde üç bıçakla dolaşıyor. Durmadan Nietzsche ve Schopenhauer okuyor, tüm insanlıktan nefret ettiğini anlatıyor ve bana da bunu tavsiye ediyor. Benim de bu tavsiyeyle bir sorunum yok.