Türkiye’ye karşı resmen deklare edilmemiş savaş açanların gözle
görünen savaş taktikleri, ellerinde maşa olan terör örgütlerini
kullanmak. Bu, işin görünen yanı. Bir de görünmeyen yanı var ki
bence o bize uzun dönemde çok daha acı ve zarar verebilir.
Evet, teröre hep birlikte karşı duracağız, mücadele edeceğiz,
bunlar tamam da hemen bugün yapılması gereken başka hayati
işlerimiz de var. Türkiye’ye resmen deklare edilmemiş bir savaşı
açanlar, bugünlerde beyinlerimizi teslim alma stratejisi de
güdüyorlar.
Üzerinde konuşmamız, diyaloglar açmamız ve uzlaşmamız gereken acil
konular varken bizi sadece terör üzerine konuşturarak beyinlerimizi
teslim almaya uğraşıyorlar.
BAŞARMAMIZ İÇİN
Bunu sakın eleştiri olarak söylediğimi sanmayın, akşamları açın
bütün kanalları ya 15 Temmuz darbe girişimi ya da terör örgütleri
konuşuluyor. Bu kaçınılmaz, çünkü bu talep ediliyor, insanlar
günlük yaşamlarında sadece bu konuyu düşünüp konuşuyor.
Dediğim gibi bu belki kaçınılmazdır ama bu durumun bizleri uzun
vadede yenilgiye itebileceğini de düşünmemiz ve beyinlerimizi
onlara teslim etmememiz gerekiyor.
Bakın aralarındaki doğal görüş farklılıklarını bir kenara koyan tüm
siyasi partilerimiz ve Cumhurbaşkanı’mız ne diyor: “Türkiye bu
savaşı ancak birlik ve beraberlik içinde atlatabilir.” Eskinin
kavgaları bir kenara bırakılıp asgari müştereklerde, makul olanda
uzlaşma isteği tüm partilerde ve devletin zirvesinde bulunuyor. Bu
şu anda var ve halkın verdiği büyük destek de gösteriyor ki Türk
insanı uzun zamandır bu ortamı istiyormuş.
Yaşamakta olduğumuz tüm belalara, acılara rağmen eğer içimizde yine
de bir umut, güzel bir gelecek beklentisi varsa bunun nedeni, bugün
oluşan uzlaşı ve diyalog ortamı ile asgari müştereklerde buluşmanın
sürdürüleceği vaatleridir.