Yemin ediyorum hem Aydın Doğan’a hem de Recep Tayyip Erdoğan’a imreniyorum. Onlar doğdukları semti söyleyince bunun bize bir şeyler ifade etmesini bekliyorlar. O semtin bize bazı çağrışımlar yapması gerekiyor.
Ben de Ankaralıyım; bunun size ne tür çağrışım yaptığını bilemiyorum ama bana sorarsanız burada anlamsızlıktan başka bir şey yok.
Yıllardır bunun acısını çekmekteyim. Hani vatandaşların birbirlerine sordukları o meşhur tuhaf soru vardır ya “Memleket neresi?” diye. Ben o soruya cevap verirken hep eziklik hissetmişimdir. “Memleket neresi?” sorusuna Ankara dışında cevap veren herkes buna cevabıyla birlikte bir anlam yükleyebiliyordu. En azından İstanbul’un bazı semtlerinde hemşoları vardı veya bazı semtlerde gizlice kumar oynatmak için kurulmuş birleşme ve dayanışma dernekleri bile vardı.
Şimdi durumu düşünsenize, adam gelmiş büyük bir beklentiyle “Bakalım bu nereli çıkacak?” diye bana soruyor. Cevabı duyunca da bayağı bozuluyor, bana kınar gibi bakıyor. Hele adam pes etmeyen tiplerden biriyse o zaman da“Ankara’nın hangi semtindensin?” diye ısrar ediyor. Beni belki bıçaklar veya yüzüme kezzap filan atar diye “Bunlardan sana ne” diyemiyorum.