Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzacılar için “Aydın müsveddeleri”demesini eleştiren Murat Belge hakkında Ahmet Kekeç sert bir yazı yazdı ve“Sen kitap okudun da ne oldu sanki” dedi.
Bu yazıyı yazarken aslında kendimi tuhaf hissetmekteyim; çünkü hem Murat Belge’yi hem de Ahmet Kekeç’i düşünce insanları olarak sever ve sayarım.
Murat Belge ile 1970’li yıllara uzanan bir tanışıklığımız vardır. Aslında bu yazı ikisiyle de alakalı değil, bu da beni rahatlatıyor. Yazının asıl amacı, “kamusal aydın” kavramını bu tartışma vesilesiyle tartışmaya çalışmaktır.
Kamusal aydın (public intellectual) kavramına bir tanımlama getirmek istersek, bu tür aydın okumuşluğunu ve bilgi birikimini gerçek yaşamdan kopuk yaşamaz. Tersine günübirlik olayların tam içinde olur ve gerektiğinde ender duyulan fikirleri kamuoyunu aydınlatacak bir şekilde söyler. Bunlara “güncel olana teorik müdahaleler” de diyebiliriz.
Noam Chomsky bu tür bir aydındır. İngiltere’de ise Raymond Williams ve Edward Thompson aklıma ilk önce gelenler. Fransa’da bu tanım hayli canlı ve efektif bir aydın grubunu tarif eder. Hemen aklıma geliverenler Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Alain Bodiou, Louis Althusser, Bernard-Henri Levy ve niceleri.