Türkiye dün bir devrim yaptı.
Şu anda Türkiye gerçeği üzerine kendi gazetelerine bir tür karartma uygulamakta olan Batı’nın tarihe eşi görülmemiş bir halk devrimi olarak yazacağı bir gün yaşadı Türkiye.
15 Temmuz gecesi sanki ülkemize bir sihirli el değdi ve 24 saat içinde ülkedeki tüm hava değişti. Karamsarlığın yerini umut, kalplerdeki sevinç ve “Biz yapabiliriz” güveni aldı.
Türkiye’ye 15 Temmuz kötülüğünü yapmayı düşünenler galiba bizim tarihimizi hiç okumamışlar; bu ülkeyi hiç anlamamışlar.
Halbuki bu ülkenin Kurtuluş Savaşı’nı nasıl kazandığını anlatan tek bir kitap bile okumuş olsalardı, değil o geceye kalkışmayı bunu düşünmeye bile korkarlardı.
O gece tankların önüne yatan ve ateş açmaya hazır namluların üstüne yürüyen bu ülkenin insanlarının dedeleri, büyükleri Kurtuluş Savaşı’nda aynen düşman üzerine cesaretle yürüdüler. Atatürk bu halkın cesaretini bildiği için “Size ölmeyi emrediyorum” komutunu verebilmiştir. O günlerde ordumuz imkânsızlıklar içinde aç ve çok yorgundu, ama vatan söz konusu olunca yine şahlandılar ve düşmanı denize döktüler.
Bu ülkenin insanı asil savaşır, merttir. Bu gerçeği bilen kendi çocukları ve torunları bu ülke toprağında gömülü olan yabancılar da o mezarları ziyaret etmeye geldiklerinde sanki kendi vatanlarındaymış gibi hissederler. ZatenAtatürk onlara zamanında “O ölen çocuklar bizim topraklarımızda gömülü, onlar da bizim evladımızdır” diyerek asaletini, büyüklüğünü göstermiştir. Bugün o çocukların torunları herhalde kendi ülkelerinin Türkiye’ye tavrından dolayı utanıyorlardır.