Global dünyanın hâkim merkezlerinin İslam’ı düşmanlaştırma
girişimlerinin yaygınlaştığı ve hatta Müslümanlara yönelik faşizan
arzuların yükselişe geçirildiği bir dönemde, çoğunluğu Müslüman
olan bir ülkenin İslami duyarlılıkları yüksek ve İslami âlemde
saygı duyulan Erdoğan gibi bir liderinin Noel mesajı yayınlamış
olmasının önemi çok fazladır.
Güç merkezleri bu dönemde ülkemizin bulunduğu coğrafyanın
haritalarını yeniden çizmeye girişmek isterlerken bir yandan da
gelecek için İslam’ı ve Müslüman ülkeleri yeniden konumlandırmaya,
kategorize etmeye kararlılar.
Bu coğrafyaya ve inanışına karşı çok yönlü bir saldırının olduğu
ortamda Türkiye gibi ülkenin ve onun liderinin sağlam durmasının
önemi büyüktür.
Türkiye ve onun lideri, dünyada her zaman olduğu gibi hayati ve
merkez önemde bir rolü istemeden de olsa üstlenmiş
görünmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun bu hassas ve
kritik ortamda yayınladıkları Noel mesajları, önemli rol üstlenmek
zorunda olan Türkiye’nin ne tür bir dünya arzuladığını gösteren ve
Müslümanlık hakkında doğru algılar oluşturacak türden bir
açılımdır.
Yıllardır yazıyorum, Türkiye, her inanca, her farklı yaşam tarzına
saygısıyla Müslüman ülke olarak bu dünyada rol modeli olabilecek
tek ülkedir.
Bu coğrafyanın ve dünyanın geleceği, Türkiye’nin omzuna yüklenen bu
tarihi zorunluluğu doğru ve güçlü taşıyabilmesine bağlıdır.
İşte bu nedenle kendi iç barışını sağlamış Türkiye’nin, global
dünyanın dalgalı sularında güvenli yön buldurabilecek Erdoğan gibi
bir lidere ihtiyacı şu anda her zamankinden daha fazladır.
Erdoğan’ın bu ortamda, “Başkanlıktan niye korkuyoruz?” sorusunu
sorması son derece haklıdır ve bence bu soruyu hepimiz kendimize
sormalıyız. Ve bu soruya dürüst, önyargılarımızdan uzak bir cevap
da vermeliyiz.
Eğer bu karmakarışık ve tehlikelerle dolu dünyada, Müslüman
ülkelere global manada eşit bir gelecek ve ülkemize de bu gelecekte
liderlik pozisyonu istiyorsak, bu soruya “Artık korkmuyoruz”
cevabını vermemizin zamanı çoktan gelmiştir.