SON zamanlarda âdet oldu; çoğu yandaş ya da havuz gazeteleri olarak tanımlanan gazetelerde birinci sayfalarda fotomontajla desteklenen manşetler göze çarpmaya başladı.
Bunun temelindeki gözü kara militanlığı, ölümüne savaş mantalitesini bir kenara bırakırsak bu durum aslında Türkiye’nin üzücü durumu hakkında önemli ipuçları içeriyor.
Son yıllarda bir çılgınlık sarmalı içindeyiz. Toplumun her kesimi bir diğeri hakkında hayali, toptan yalan olan söylemler tutturuyor.
Gündelik yaşamla bağlantılı olmayan, gerçekle alakası bulunmayan söylemler bunlar ve hepsi de gerçekmiş gibi en sorumlu olması gereken ağızlar tarafından anlatılıyor.
Ağızdan çıkar çıkmaz yalan olduğu bilinen türde söylemler bunlar, ancak buna rağmen ne yazık ki bir yönetme ve yönetimi sorgulama üslubu haline dönüştü.
Bunlar o kadar arttı ki neyin gerçek, neyin yalan olduğu karışır oldu. Türkiye gerçeküstü bir distopia haline dönüştü.