Aylar önce dijital evrimin kâğıt baskı gazetelerin sonunu
getireceğini düşünen ben, bugün aradaki öğrenme sürecinden sonra
gazetelerin sonunun gelmeyeceği gibi aksine 21’inci yüzyılın,
gazetelerin altın çağı olacağını düşünüyorum.
Düşüncem neden değişti; bunu dün akşam Bloomberg televizyonunda
“Yeni Medya” programında anlatmış olmama rağmen bugün nedenlerimi
özet halinde tekrarlamalıyım.
Evet o günlerde dijital dünyadan gazetelere yönelik büyük bir
taarruz başlamıştı ve evet o günlerde gazetelerin buna nasıl
dayanacakları belli değildi.
Özellikle kurumsal ağırlığı büyük, kökleri sağlam olan gazetelerin
nasıl ayakta duracakları pek bilinmiyordu.
New York Times ve Washington Post gibi gazeteler çok fazla
sallanmışlardı.
Tam pes edecekler denilirken onlar dijital devrimle uyumlu, onunla
barışık, onu kullanarak yaşamayı seçtiler.
Ve sonunda bugünkü hem dijitalde başarılı olan, hem de kendi içinde
dönüşüm geçiren, yeniden oluşan (yeniden doğan) gazetelerini
çıkardılar.
Dijital öncelikli yayın, bugün kâğıt baskı gazeteleri kurtaran bir
süreç haline dönüştü. Bu, öldürecek denilen bir devrimin kurtarıcı
haline dönüştürülmesi, bir başarı öyküsüdür.