KÜRTLER adına hareket ettiğini söyleyen terör gruplarının halktan kopukluğu, onları her geçen gün yiyip bitiriyor.
Türkiye’deki Kürt gerçeğini kabaca ikiye ayırabiliriz. Birincisi sosyolojik gerçek olarak Kürtler, diğeri de örgütsel Kürtler.
Sosyolojik Kürtler hepimizin akrabası, komşularıdır. Onlar bölgedeki diğer ülkelerde olan biteni ve kendi çocukları için geleceği yakalama şansının bir tek bütünlüğünü korumuş, içinde barışı sağlamış, demokratik Türkiye’de olabileceğini görüyorlar.
Bunların dışında örgütsel Kürt hareketi de var. Bunun içinde PKK ve HDP de var. PKK, Leninist modeli ve Stalinist acımasızlığıyla ve Kızıl Kmerleri aratacak barbarlığıyla Kürt vatandaşlarımızdan hem kopuk hem de onların tepkisini alıyor. Bölgede bu tepki şu anda korkudan bastırılmış durumda olabilir, ama Batı’daki Türk nüfus PKK’dan ne kadar bıktı ve yakasını silkeliyorsa Güneydoğu’daki Kürt vatandaşlarımızın da gerçek ruh halinin böyle olduğuna emin olabilirsiniz.
HDP ise bir siyasi oluşum olarak Türkiye’nin kendisine açmış olduğu TBMM’de istediğini söyleme, tartıştırma imkânını da kullanamıyor. Kendisine oy veren Kürt vatandaşların arzu ve taleplerine karşılık veremiyor.