Niye olmuyor?” veya “Niye yapamıyoruz?” sorusuna bir türlü net cevap bulamayan CHP, aslında Gürsel Tekin’in yaşadıklarına bir baksa sorunun cevabını kolaylıkla bulabilir.
Gürsel Tekin, kendisini CHP’li olarak tanımlamayan halkla bağlantısı en sağlam olan, o halkın içinden gelmiş ve onların hissiyatını en iyi anlayan isimdir.
TBMM’yi ziyaret eden insanların birlikte hatıra fotoğrafı çektirmeyi en fazla arzuladıkları CHP’li o oldu. Ancak halkın hissiyatını bir türlü anlayamayan CHP, kuruluşundan itibaren “gerçek halktan” soyutlanmış olarak varlığını sürdürdü.
Böylece CHP’nin kitlesel tabanını oluşturan halk da, gerçek halktan soyutlanmış olarak var olma gibi bir tuhaflık içine itildi. O gerçek halkın içinden gelmiş, onların dilinden konuşmayı başaran Gürsel Tekin, bu kopukluğu giderme yolunda CHP’nin elindeki en büyük kozlardan biriydi.
Ancak “gerçek halk”ın onu sevmesine ve kendisine yakın bulmasına rağmen parti tabanını oluşturan “soyutlanmış halk” onu bir türlü benimsemedi. Gerçek halkın onu seviyor olması da bunun asıl nedeni olabilir.