Hak ettiğimi düşünmesem de nedense egosu yüksek bir insan olduğumdan başkalarını beğenmem çok zordur. Hele hayranlık duymam için olağanüstü koşulların bir araya gelmesi gerekiyor galiba.Yıllar önce hastası olarak gidip tanıştığımda Prof. Dr. Ali Rıza Kural'da bu olağanüstü koşulların bir araya geldiğini anında hissetmiştim.Bir bilim insanı olarak duruşu, hemen hissettiğiniz o müthiş güven verici elektriği sizi hemen etki alanına alıveriyordu. O günlerde hayatımı hiç düşünmeden ellerine gönül rahatlığıyla teslim etmiştim.Daha sonra onu daha da yakından tanıma fırsatım oldukça, örneğin Amerika'daki tıp çevrelerinde onun adı geçince nasıl da saygıyla konuşulduğunu gördükçe ve Dünya Üroloji Derneği başkanı olan bu doktorun bunca bilimsel başarısına kurtardığı yüzlerce hastasına rağmen nasıl da alçakgönüllü ve duygulu bir insan olduğunu gördükçe ona hayranlığım daha da arttı. Hoca, tıp okurken aynı zamanda müzik eğitimi de almış. Bir ud üstadı ve Klasik Türk Müziği parçalarını çok da güzel söylüyor. Bende iki CD'si vardı. Bir tanesini babam aldı.Doğrusu ben yapmakta olduğu çok zor işine ek olarak bu müzik sevdasını nasıl da böylesine sürdürebildiğini anlamakta zorlanıyorum.Doktorluğuna udunu çalıp söylerken hissettiği duygusallığını da katabildiğinden hastalarına karşı şefkati ve yaklaşımı bambaşka olabiliyor onun. Amerika'daki tıp aleminin onun bu çok boyutluluğuna hayranlık ve saygı duyduklarını bizzat gördüm.Bu Türkiye'nin saygı duyması ve övünmesi gereken bilim insanı ve sanatçı 24 Şubat tarihinde Pera Müzesi'nde saat 15.30'da Alaeddin Yavaşça konseri veriyor. Tarihimize, kültürümüze değer veren ve düşünmesini bilen tüm insanları bu değerli bilim insanı/sanatçının konserini mutlaka izlemeye davet ediyorum.