Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Muhammed Ali’nin cenaze törenine gitmesi son derece normal ve güzel bir olay. Ancak Amerikan iç siyasetinin bu döneminde bunun nasıl yorumlanacağı ve ne tür sonuçlara varacağı da meçhul.
Anti Müslüman söylemleriyle bilinen Trump ve onun yüzünden Cumhuriyetçi Parti, Muhammed Ali’nin cenaze töreninden dışlanıyor. Demokratlar ise Muhammed Ali’ye sahip çıkmaya çalışıyorlar.
Gerçi Obama bir başka işi yüzünden cenazeye katılamayacak ama Hillary Clinton’ın başkan olması durumunda mutlaka bir resmi görevi de olacak eski başkan Bill Clinton cenazede bulunacak.
TRUMP NASIL ETKİLİ OLDU?
Aslında Trump’ın anti Müslüman söyleminin bir risk olduğu düşünülüyordu, ama anti Müslüman söyleme karşı tavır koyan Demokrat Parti’nin daha büyük bir risk alıp almadığı da tartışmalı.
Çünkü Trump gündelik yaşam içindeki sıradan vatandaşın ruh halini çok güzel çözmüş durumda. Bu ruh halinde ırkçılık sınırında dolaşan duygular ve tepkiler de var.
Peki acaba hoşgörülü, anlayışlı ve her türlü farklılığa sıcak bakmasıyla bilinen Amerikan halkı bugün anti Müslüman söylemlere destek verecek hale nasıl geldi?
Bunu anlamak için popüler kültürün en etkili aracı olan televizyon dünyasına bakmamız gerekiyor.
24 VE HOMELAND
İkiz Kuleler yıkıldıktan sonra Amerikan televizyonunda iç güvenliğe ve terörle mücadeleye vurgu yapan programlar özellikle ilgi görmeye başladı. Bu da çok normaldi; çünkü İkiz Kuleler’in yıkılmasıyla korkuya teslim olmuş halk, güvenliğe vurgu yapan dizilere büyük ilgi gösteriyordu. Bu diziler psikolojik bir ihtiyaca cevap veriyordu.
Bu dizilerden başlıcası “24” ve “Homeland”di. Bu iki dizi psikolojik ihtiyacı tatmin etmesiyle ve günlük siyaseti yönlendirmesiyle Amerikan televizyon tarihinin en etkili dizilerindendir. Hatta ben bu dizilerin yarattığı koşulların, Trump’ı başkan bile seçtirebileceğini söyleyebilirim.