Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump’la gerçekleştirdiği zirveden saatler sonra, Mansur Barzani başkanlığındaki bir Kuzey Irak Kürt heyeti, Beyaz Saray’da temaslar yaptı.
Heyet, Başkan’ın Ulusal Güvelik Danışmanı H.R. McMaster, Milli Güvenlik Danışmanı Tom Bossert ve Başkan’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner ile görüştü.
Gelen bilgilere göre görüşmelerde en önemli gündem maddesi, Kürtlerin Amerika’ya eğer isterlerse DEAŞ bölgeden tamamen temizlendikten sonra Kuzey Irak Kürt Bölgesi’ne bir Amerikan üssü kurabilecekleri teklifi olmuş.
Amerika için bu önemli; çünkü Amerikan yönetimi bir süredir İncirlik Üssü’ne alternatif konuşlanma yeri arayışı içindeydi.
ÜRDÜN DÜŞÜNÜLMÜŞTÜ
Türkiye’yle ilişkileri iyi olan Barzani heyeti, bu tekliflerinin İncirlik’e alternatif oluşturma çabası olmadığını da açıkladı. Bu konuda hassaslar, yanlış anlamalar olmasın istiyorlar.
Ancak Washington’daki yetkililer, bu aşamada bunun akla gelmemesinin imkânsız olduğunu söylüyorlar.
Buna rağmen yine aynı yetkililer, Barzani heyetinin “İncirlik’e alternatif değil” sözlerinde samimi olabileceğini de söylediler.
Çünkü Suriye’nin kuzeyindeki Kürt etkinliği altında olan bölgede Amerika’nın üsler oluşturmakta olduğunu, bunların sayısının şimdiden 3’e çıktığını, hatta birinde pistlerin uzatılarak ağır kargo uçaklarının inmesine elverişli hale getirildiğini anlattılar. Bu alana son zamanlarda ağır silah taşıyan uçakların birbiri ardına inip kalktığını da eklediler.
Amerikan kaynakları durum böyle olunca sınırımızın güneyi için Suriye’deki Kürtler ile hâkimiyet mücadelesinde olan Kuzey Irak’taki Kürt oluşumu yetkililerinin Amerika’ya bölgede alternatif üs teklifiyle gelmesinin anlaşılır bir şey olduğunu, bunun gerçekten de İncirlik’le bir ilişkisi olmayabileceğini söylediler.
Bu gerçekten böyle olabilir de ABD’nin İncirlik Üssü’ne alternatif yerler arama çabasının da sürdüğünü görmezlikten gelmememiz lazım. Amerikalılar bir ara İncirlik için yeni mekân olarak Ürdün’ü düşündü. Ürdün Kralı, Washington’a Trump’la görüşmek için gelmeden önce onun yakın çevresine telefonlar edip “Bölgede olan biten her şeyden Türkiye sorumludur” diyerek şikâyet etmişti ve yeni İncirlik’e talip olmanın ön hazırlığını yapmıştı.